Türk Hava Yolları TK38    02:05 İstanbul (IST) – 10:50 Johannesburg (JNB)

South African Airways SA76   15:20 Johannesburg (JNB) – 17:15 Windhoek (WDH)

Bilet ve pasaport işlemlerimiz sonrası, Türk Havayolları TK38 sefer sayılı 02:05 uçağı ile Johannesburg’a uçuyoruz. Gecemiz uçakta geçiyor. 10:50’de Johannesburg’a varıyoruz.

Varış saatimize göre havalimanı yakınında bulunan InterContinental OR Tambo International Airport Hotel’de bir dinlenme molası vereceğiz. Saat 15:20’te South African Airways SA76 sefer sayılı uçağı ile Windhoek’a uçuyoruz. Saat 17:15’te Windhoek Hosea Kutako Uluslararası Havaalanı’nda rehberimiz ile buluşma ve otelimize transfer. 

Kahvaltı sonrası yapacağımız başkent Windhoek ve Katutura Kasabası turunda bir tarafta Alman koloni zamanından kalan tarihi binaları, Christuskirche, Parlamento Binası, İstiklal Caddesi, yerel Himba pazarı, diğer tarafta Katatura bölgesindeki baraka evleri ile kontrastların şehri Windhoek’’i keşfedeceğiz. 

Gezimizden sonra kıvrımlı kızıl kum tepeleri ile benzersiz Sossusvlei’yi keşfetmek üzere başkentten ayrılacağız. Yaklaşık 4 saat sürecek olan bu yolculuk adeta bir safari gibi olacak. Oryx’ler, zebralar, hatta zürafalar… 

Sossusvlei’ye yaklaştığınızda, dünyanın en yüksek kum tepelerinin turuncu tonlarının büyüleyici dansı, sizi adeta başka bir gezegene, zamanın durduğu bir dünyaya adım atıyormuşsunuz gibi hissettirecek.

Uzun bir günün ardından, havuzda serinleyebilir, odanızda yorgunluğunuzu atabilir ya da göz alabildiğine uzanan çöl manzarasında huzur dolu anların keyfini çıkarabilirsiniz.

Bu sabah, gün doğumunun büyüleyici ışıkları eşliğinde bölgenin en mistik ve fotojenik noktası olan Deadvlei'yi keşfe çıkıyoruz.

Kumulların derinliklerinde yer alan bu terkedilmiş göl, üzerinde hayalet gibi duran ölü ağaçlarıyla adeta zamanın donmuş olduğu bir dünya yaratıyor. Yaklaşık 9 bin yıl önce, yeni oluşan kum tepeleri, Deadvlei’yi besleyen su kaynaklarını kesince, bu topraklarda yaşayan yaşlı akasya ağaçları birer birer solmuş. Güneşin altında kavrulmuş, siyah siluetlere dönüşmüş bu ağaçlar, dev kum tepelerinin arka planında, fotoğrafçılar için eşsiz bir görsel şölen sunuyor. 

Doğanın kalbinde yapacağımız keyifli bir kahvaltının ardından, turuncunun bin bir tonuna boyanmış büyüleyici manzarasını tüm ihtişamıyla hissedebilmek için, rotamızı dünyanın en ikonik kum tepelerinden biri olan Dune 45’e çeviriyoruz. Namibya kıyılarından esen rüzgarların binlerce yıl boyunca şekillendirdiği bu eşsiz kumul, zarif kıvrımları ve etkileyici siluetiyle dünyanın en çok fotoğraflanan kum tepesi olma unvanını gururla taşır; her açıdan büyüleyici bir görsel şölen sunar.

Sossusvlei gezimizin ardından, Namib Çölü ile Atlas Okyanusu'nun kucaklaştığı, sokakları hem çöl manzarasına hem de okyanusa açılan nadir şehirlerden biri olan Swakopmund’a doğru yola çıkıyoruz.

Yaklaşık 4½ saat sürecek bu unutulmaz yolculuğumuz boyunca, ilk durağımız Sesriem Kanyonu olacak. 30 metre derinliğiyle doğal bir şaheser olan bu kanyon, fotoğraf tutkunları için adeta mini bir açık hava stüdyosu. 

Ardından, Namibya’nın simgelerinden biri haline gelmiş, Afrika tarzı sevimli bir mola noktası olan Solitaire’de kısa bir duraklama yapacağız. 

Günün ilerleyen saatlerinde ise Oğlak Dönencesi'ni geçerek, ‘gölgesizliğe’ tanıklık edeceğiz.

Yol boyunca sadece Namibya’ya özgü Quiver ağaçlarını gözlemleyip, Walvis Bay’de zarif flamingoları selamladıktan sonra, Afro-Alman kültürünün kendine has dokusunu hissedeceğimiz Swakopmund’daki otelimize ulaşıyor ve günü burada sonlandırıyoruz.

Kahvaltının ardından rotamızı Walvis Bay’e çeviriyor, Atlantik’te unutulmaz bir tekne turuna çıkıyoruz. Bu özel yolculukta, okyanusun beş büyük deniz canlısını yakından gözlemleme fırsatı bulacak; martıların dansına, fokların teknemize konuk oluşuna tanıklık edeceğiz. 

Doğanın büyüsünü her anıyla hissedeceğimiz bu tur, bize okyanusun eşsiz ekosistemine dair derin bir bakış sunacak.

Tur sonrası, Swakopmund’un tarihine kısa bir yolculuk yapmak üzere şehrin önemli kültürel duraklarından biri olan Swakopmund Müzesi’ni ziyaret edeceğiz.

Sabah kahvaltısından sonra Afrika’nın en büyüleyici yaban hayatı koruma alanlarından biri olan Etosha Milli Parkı’na doğru yola çıkıyoruz.

Devasa bir coğrafyaya yayılan ve yüzlerce memeli ile kuş türüne ev sahipliği yapan bu eşsiz park, doğanın kalp atışlarını yakından hissetmek isteyenler için adeta bir cennet. 

Yaklaşık altı saat sürecek bu yolculuk, sadece varış noktamızla değil, rotamız üzerindeki keşiflerle de hafızalara kazınacak.

Güzergâhımız üzerinde, Namibya’nın en ilginç yerli topluluklarından biri olan Himba Kabilesi’ne ait bir köyü ziyaret ederek, bu otantik kültürle birebir temas kurma fırsatı bulacağız. Bu kısa ama etkileyici durak, yolculuğumuza derinlik ve anlam katacak.

Yaban hayatının sesleri eşliğinde keyifli bir akşam yemeğiyle günü noktalayacağız.

Bu sabah, açık savanların devasa bir tuzla düzlüğüyle buluştuğu, vahşi doğanın kalbinin attığı Etosha Milli Parkı’nda heyecan dolu bir jeep safari yapacağız.

Gün henüz doğarken başlayacak bu unutulmaz macerada, Afrika'nın uyanışına tanıklık edeceğiz. Aslanlar sabah sessizliğini bozarken, zarif zürafalar yapraklara uzanacak; devasa filler ağır adımlarla ilerleyecek. 

Zebraların ritmik geçişlerini ve antilopların zarafetini izlerken, yaban hayatın içinde kurulmuş büyüleyici bir düzenin parçası olacağız.

Doğanın bu görkemli uyanışını kaçırmamak için kameralarınızı mutlaka yanınıza alın çünkü bazı anlar sadece bir kez yaşanır ve sonsuza kadar hatırlanmak ister.

Unutulmaz bir safari deneyiminin ardından, Etosha’nın büyüleyici vahşi yaşamına veda ediyor ve başkent Windhoek’e doğru yola çıkıyoruz. 

Çöl rüzgarlarının eşlik ettiği bu yolculukta, geride bıraktığımız manzaralar hafızamıza kazınırken, gün batımına doğru otelimize varmış olacağız.

Başkent Windhoek’teki son günümüzde, şehre yakın konumda bulunan özel bir doğal yaşam koruma alanını ziyaret edeceğiz. 

Burada, safari sırasında görme fırsatı bulamadığımız vahşi hayvanları yakından gözlemleyebilir, bazılarını besleyerek onlarla unutulmaz bir bağ kurabiliriz. 

Doğayla iç içe geçen bu deneyimin ardından, Windhoek’e dönüp alışveriş için serbest zaman veriyoruz. 

Günü ise şık bir atmosferde leziz deniz ürünleri eşliğinde noktalıyoruz. Özellikle taze istiridyelerin damağınızda bırakacağı tat, bu yolculuğun en seçkin lezzet anılarından biri olmaya aday.

Kahvaltıdan sonra Windhoek Havalimanı’na transfer. 

South African Airways SA71   08:40 Windhoek (WDH) –  10:25 Johannesburg (JNB)

Johannesburg OR Tambo Havalimanı’na varışımızın ardından, rehberimiz ile buluşuyor Johannesburg – Sandton şehir turumuza başlıyoruz. 

1886 yılında George Harrison’ın tesadüfen altın bulmasıyla dünya sahnesindeki yeri farklılaşan Johannesburg, bugün Afrika’nın en büyük ve en yeşil metropollerinden biri; aynı zamanda kıtanın en önemli ticaret merkezi.

Turumuz sırasında; kentin tarihi dokusunu yansıtan Eski Şehir bölgesi, Rissik Caddesi, Eyalet Parlamentosu, St. John’s Koleji ve Munro Drive’dan Johannesburg’un etkileyici manzarasını göreceğiz. Ardından, Nelson Mandela’nın eviyle bilinen Houghton bölgesi, modern mimarisiyle dikkat çeken Melrose Arch ve şehrin kalbi sayılan Sandton panoramik olarak ziyaret edilecek noktalar arasında yer alıyor. Gezimiz lüks kafeleri, seçkin restoranları, otelleri ve alışveriş merkezleriyle Johannesburg’un en canlı noktası olan Mandela Meydanı ile devam ediyor.  Burada alacağımız keyifli bir öğle yemeğinin ardından, Istanbul uçuşumuz için OR Tambo Havalimanı’na geri dönüyoruz.

Türk Hava Yolları TK39   19:10 Johannesburg (JNB) – 06:05  İstanbul (IST) 

1 Şubat 2025 Pazar günü yerel saat ile 06.05’te İstanbul’a ulaşıyoruz.

Başka bir yolculukta yeniden birlikte olmak dileği ile…